Nazal Polip

 

Nazal polipler yaklaşık %1-4 oranında görülen, kolay teşhis edilen, tedavisi son yıllarda oldukça ilerlemeler göstermiş olan, ancak nükslerinden dolayı hala bizi zorlayan bir patolojidir. Tarihçesi 4000  yıl öncesinin Mısır’ına dayanır. Hasta olarak kral Sahura, doktor olarak Ni-Ankh Sekhmet olarak tarihte yerini almıştır. Poliplerin 20 yaşından sonra görülme sıklığı artmaktadır.

Polip lateral nasal duvar ve etmoid mukozasında ödemli kese tarzında oluşan bir kronik enflasyondur. Görünümü soluk, içi sıvı dolu kitle şeklindedir.

Oluşumu hakkında birçok neden ve faktör gösterilmektedir ve bu alanda halen çalışmalar devam etmektedir. Burundaetmoid sinüsleri dar kanallar olarak kabul edersek, burada oluşan ödem, Bernouilli etkisi yaparak, ödemli mukoza basınçtan kurtulan alt kısma doğru aşırı bir güç ile genişler; böylece polip oluşur. Mukozal temas; yani enfeksiyon ile bir mukozanın, dar etmoidlerde karşı mukoza ile temas haline geçmesi, polip oluşumunun önünü açabilir. Kolajen dokudaki polisakarid molekül değişiklikleri ayrı bir etken olabilir. Poliplerin %85 inde eosinofil hâkimiyeti bulunmakta ve hastalarda alerjik rinit belirtileri görülmektedir. Ancak, polipli hastaların sadece  %30 unda alerji tespit edilmiştir. Akut üst solunum yolu enfeksiyonları poliplerin büyümesine neden olurlar. Mantar sinüzitlerinde de polipler görülmektedir. Nasal poliposis, astım ve aspirin duyarlılığından oluşan Samter sendromunu olarak adlandırılan bir hastalık ta bulunmaktadır. Nazal poliplerin %20-40 ‘ında astım bulunmaktadır. Nazal polipin medikal veya cerrahi tedavisi mutlak olarak astım semptomlarını azaltır. Kistik fibroziz, primer silier diskineziler polip oluşturan genetik faktörler arasındadırlar.

Polipler genellikle birden çok ve iki taraflıdır. Antrokoanal polip tek taraflıdır, maksiler (yanak)sinüsten kaynaklanıp, burun boşluğuna uzanır ve farklıdır. Alerjik fungal (mantar) sinüzitlerde de polip tek taraflıdır.

Nazal polipte öncelikle ön etmoid hücreler tutulur ve patoloji diğer sinüslere doğru devam eder.

Klinik bulgular; burun tıkanıklığı,  berrak ve sarı yeşil renkli rinore, koku alma bozukluğu, hiponazal ses, burun kanaması, yüz ağrısı olarak özetlenir.

Tanı endoskopik muayene ve radyolojik tetkikler ile konulur

Nazal polip tedavisi medikal ve cerrahidir. 10 günlük antibiotik ve beraberinde uzun süreli burun içi  kortikosteroid kullanılabilir. Daha ileri olgularda  ameliyat öncesi topikal ve /veya kısa süreli sistemik kortikosterid tedavisi sonrasında, endoskopik sinüs cerrahisi uygulanmaktadır. Ameliyat sonrası dönemde bir süre burun içi steroid tedavisine devam edilir. Cerrahi başarımız oldukça yüksektir, ancak bazı olgularda nükslere rastlanmaktadır. İyi yapılmış bir cerrahi sonrasında oluşan nüks, başarısızlık anlamına gelmez; hastalığın bir özelliğidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.