-
Prof. Dr. Esra Eryaman
Kulak Burun Boğaz ve Boyun Cerrahisi Uzmanı
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi / Şişli/ İstanbul/ Haliç Tıp Fak. Öğretim Üyesi
Ağızdan giren mikropların veya alerjenlerin ilk karşılaştıkları engel baş bölgesindeki Waldeyer lenfatik halkasıdır. Nedir bu lenf halkası ? Boğazdaki bademcik dokusu, geniz eti, yutaktaki lenfatik bantlar ve dil kökündeki dil bademciği dokusudur. Bu halka sayesinde vücut ,üst solunumdan giren mikroplar ile savaşır. Ancak bu dokular bazı sık geçirilen enfeksiyonlar sonucunda büyürler ve yapıları değişir; sonuçta yarar sağlamaktan çok vücuda faydasız ve hatta zararlı hale gelebilirler.
BADEMCİK
Bademcik enfeksiyonları virüs ve bakteriler ile olur. Bazen, önce viral başlar , daha sonra üzerine bakteri eklenir.
-(A grubu) Beta hemolitik streptokoklar bu bölgede en sık gördüğümüz mikroplardandır, ağız ve genizde koloni yaparlar. Streptokoka bağlı bademcik enfeksiyonları 2 yaşından sonra başlar. Ateş, boğazda ve bademcikte yaygın kızarıklık ve daha sonra bademcik üzerinde beyaz bir zar ve boyunda lenf bezlerinde şişme olur. Boğaz kültürü ve direkt antijen testi yapılır. Bu testler arasında en güvenilir olanı boğaz kültürüdür. Taşıyıcı olmak ayrı bir durumdur. Burada kişi taşıyıcı olduğunda bir hastalık belirtisi taşımaz ve çevresine mikrop bulaştırmaz. Antibiyotik verilmez çünkü taşıyıcılığını sona erdirmez. Kanda ASO negatiftir, fakat kültürde streptokok vardır. ASO bu mikrobun salgıladığı streptolizin O a karşı insan vücudunda oluşan antikordur. 200 Todd dan fazlası anlamlıdır. 3-6 ay içinde geçirilmiş enfeksiyonu gösterir.
-Diğer mikroplara bağlı bademcik enfeksiyonlarında bademcik dokusu beyaz bir örtü ile kaplanabilir veya nokta şeklinde beyaz iltihap odakları bulunabilir.
-Kızıl ise streptokokların ürettiği endotoksinlere bağlı gelişir. Bazen bu streptokolara karşı vücutta oluşan antikorlar romatizmal ateş ve kalp kapakçıklarında bozukluklar gibi komplikasyonlar oluşturabilir.
-Bademciklerin ağır enfeksiyonları sırasında, enfeksiyon bademcik kapsülünü delerek üstte damak ile kapsül arasında birikir ve peritonsiller abse oluşur.
- Kronik enfeksiyonlar en sık 6- 15 yaşlarında görülür. Sık geçirilen enfeksiyonlar sonrasında bademcik dokusu içinde lenf döküntüleri birikir ve bu sık enfeksiyon atakları gelişmesine yol açar. Bademcik taşları da yine bu bakteri ve doku artıkları birikimi sonrasında oluşur. Ağız kokusu yapar.
Bademcik hangi durumlarda alınır?
Kesin ameliyat gerektiren durumlar:
-Ağır üst solunum yolu darlığı. Bademciklerin birbirini öpecek kadar daralması nefes almada sorun yaratır. Horlama yapar ve bu da uykuda nefessiz kalma gibi ciddi sorunlar oluşturur. Düzensiz uyku ve derin olamayan uyku çocuğun gelişimi ve psikolojisini bozar. Huysuz ve hiperaktif çocuk tablosu gelişir.
-Bademcik etrafında apse (peritonsiller apse)
-Kötü huylu tümör şüphesi
-Çene yapısını bozan geniz eti ve bademcik büyümeleri
Göreceli kriterler:
-Sık tekrarlayan enfeksiyonlar; Aynı yıl içine 7 akut atak, ardışık 2 yılda her yıl için 5 akut atak, ardışık 3 yılda her yıl için 3 akut atak
- Enfeksiyona bağlı havale
-Difteri mikrobu taşıyıcılığı (kuşpalazı)
-Kalp kapak bozukluğu olan kişiler
-Bademcik ve geniz eti iltihaplanmalarına bağlı sık orta kulak iltihabı geçirmek
GENİZ ETİ
Geniz eti 4- 5 yaşlarında, özellikle yuva çağında ,çocuğun sık enfeksiyon ortamı ile karşılaşması sonucunda büyümeye başlar. Gelişme çağında çoğunlukla kendiliğinden küçülür. Geniz etinin büyümesi burundan solunuma engel olur, ayrıca kulak ve sinüslerin boşalımını bozarak değişik boyutta problemlere yol açar. İşitme kayıpları, horlama, ağızdan soluma, gece öksürükleri, burun akıntıları, ortodonti bozuklukları, yüz gelişim bozuklukları ve konuşma bozuklukları yapar. Tüm bu problemlerin oluşması geniz eti alınmasını gerektiren durumlardır. Geniz eti burun gerisinde, boğazın üst bölümünde karnabahar şeklinde bir dokudur. Ameliyat bu dokunun kürete edilmesi şeklinde gerçekleşir. Ameliyattan bir süre sonra (1 yıl gibi) tekrara büyüyebilir. Aynı problemlere tekrar neden olmadığı sürece büyümesi zararlı değildir. Yeniden problem olursa, ameliyat tekrarlanabilir. Zaten gelişme çağında çoğunlukla küçülür.
KULAK TÜPÜ
Kulak tüpü çocuklarda, seröz otitis media dediğimiz; genel ve lokal enfeksiyon belirtileri olmadan, sağlam kulak zarı arkasında sıvı toplanması ile karakterize bir orta kulak iltihabı durumunda uygulanan bir cerrahidir. Basit bir orta kulak enfeksiyonu sonucunda, orta kulak zarı arkasında sıvı toplanması, %50 oranda 4 hafta içinde, %80 oranda 8 hafta içinde kaybolur, 3 aydan sonra devam ederse, buna SOM (seröz otitis media) deriz. Bu enfeksiyon yine geniz eti gibi , yuva çağı çocukluğunda başlar.( Ortalama 3- 4 yaşlarında) Bu hastalığın oluşmasına neden olan bazı risk faktörleri vardır. Bunlar ;
- cinsiyet , daha çok erkek çocuklarında 1- 10 yaş arasında görülür
- yaşanan bölge iklimi, nemli , rutubetli iklimler
- çocukta alerji
- anne ve babada alerji
- kalabalık ev
- kişinin bağışıklık sistemi
Geniz eti dokusu bir enfeksiyon kaynağıdır. Östaki tüpü çocuklarda tam gelişmediği için, orta kulağı tam havalandıramaz, orta kulak salgısını boşaltamaz, genizdeki akıntıyı orta kulaktan koruyamaz. Dolayısı ile çocuklarda orta kulağın havalanması yetersiz ve henüz gelişmektedir. Sık enfeksiyonlar sonucu orta kulak mukozası değişir, CO2 oranı artar ve sıvı salgılanır. Bizim mücadelemiz bu sıvıyı öncelikle uzun süreli ilaç ve kontrol ile kaybetmektir. Sıvı önceleri berraktır, ancak tedaviye cevap vermez veya tedavi edilmez ise, ileride yapışkan ve koyu bir sıvıya dönüşür.
İşitme kaybı ve buna bağlı konuşma bozuklukları, ilgisiz ve hiperaktif kişilik, okul başarısında düşüş, denge bozukluğu, ileride kalıcı orta kulak problemleri oluşabilir. Ailenin bu konularda tam olarak bilgilendirilmesi gerekir.
Orta kulak zarına tüp takmak, orta kulak gaz dengesini düzenler, oksijen oranını arttırır ve orta kulak mukozası salgı yapmayı keser. Orta kulak boşluğu havalanma dengesini düzenleyerek iyileşir. Her SOM olgusuna tüp takmayız.
Hangi durumlarda kulağa tüp takılı?
- İşitme kaybının % 40 dan fazla olması ve buna ilaveten iç kulak kaybı gelişmesi, konuşmada gecikme başlaması
-zarda çökme
-sık tekrarlayan orta kulak enfeksiyonları ve kulak arkasında sıvı birikmesi
- kışa girmek(tekrar enfeksiyonların sıklaşması)
Tüp takmanın orta kulağa yararları
1.orta kulak havalanır
2. orta kulak gaz konsantrasyonu normale döner
3. orta kulak basıncı normalleşir
sonuçta
1.sıvı boşalır
2. işitme düzelir
3. orta kulak mukozası iyileşir
4. salgılama durur
Tüpün cinslerine göre orta kulak zarında kalma süresi değişir. Normal tüpler 6 ay itibarı ile maksimum 15 aya kadar kendiliğinden düşer ve orta kulak zarındaki delik 10 gün içinde kapanır. Çok az olguda kalıcı delik görülmüştür. T tüp dediğimiz tüpler daha uzun süre kalır, ve mutlaka müdahale ile çıkartılır. Bunlar daha fazla komplikasyon yaratmış, kulak zarında ileri derecede çöme oluşturmuş olgularda takılır. 3 seneye kadar bekletilebilir. Gerekli nedenler teşkil ettiğinde, kulağa tüp takmak, kulağı kalıcı problemlerden kurtarmak ve çocuğu sağlıklı bir erişkin hayata kavuşturmak açısından mutlaka yapılması gereken bir müdahaledir.
Bu hasatlıklara çocuk hekimleri ve KBB hekimleri bakarlar. Basit enfeksiyonları çocuk hekimleri de tedavi edebilir, ancak tedaviye cevap vermeyen tüm olgularda mutlaka acilen bir KBB hekimine başvurulmalıdır. Kulak Burun Boğaz hekimleri gerek kulak, gerek boğazda cerrahi anatomiye ve komplikasyonlu olguların sonuçlarına daha hakim olduklarından, bir anlamda bu konularda en üst düzey branş olarak kabul edilirler. Kulak ve boğaz KBB’ nin ana dalları oluğu için yaklaşımları, sorunu kesin olarak çözümlemek şeklindedir. Çocuk ve KBB hekimlerinin bir anlamada, fikir alışverişi içinde çalışmaları gerekmektedir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.